27 sonuçtan 1–20 gösteriliyor

  • 19. Yüzyılın Sonundan 1945’e Modern Asya Entelektüel Tarihi – Hasan Aksakal

    Bu kitap Türkiye’deki tarih okurlarının pek aşina olmadığı birçok isme ve olaya yakından bakarak modern Asya entelektüel tarihinin temel meselelerini anlamayı amaçlıyor.

    Hem Batı-merkezci hem de onunla aynı ölçüde sorunlu Asya-merkezci bakış açılarının ötesine geçebilmek adına dikkatle seçilen makalelerle Asya’nın kolonyal geçmişine ve postkolonyal bugününe ilişkin yeni pencereler açmaya çalışıyor.

    Kitapta Michael Adas’ın Batının “uygarlaştırma misyonu”na karşı Afro-Asya ortaklığını anlatmasından Pankaj Mishra’nın 1905’teki Japon zaferiyle oluşan sömürge-karşıtı küresel moment hakkındaki notlarına, Carolien Stolte ile Harald Fischer-Tiné’nin Hindistan’daki milliyetçi ve enternasyonalist fikirlerin Asya’yı ortaklaştırmasından Manu Goswami’nin Bengal’den hareketle sömürge-karşıtı enternasyonalizmin panoramasını sunan analizine dek kapsamlı yazılar yer alıyor.

    Rebecca Karl’ın Çin’in Asya’yı 20. yüzyılın başında yeniden tahayyül etmesini anlatan, Sven Saaler’in anti-emperyalist Japon pan-Asyacılığının zamanla emperyalizme dönüşümüne bakan bilgi dolu makalelerini Ole Birk Laursen’in Rus ve Hint devrimci entelektüelleri arasındaki sömürgecilik-karşıtı bağlantıları işleyen metni takip ediyor.

    Shobna Nijhawan’ın Asyalı feminist kadınların faaliyetleriyle başka sömürü ilişkilerine dikkat çeken makalesini C. A. Bayly’nin Arap-Hint entelektüel bağlarına ilişkin incelemesi tamamlıyor. Sanjay Subrahmanyam’ın bütün bunlardan sonra tek bir Asya’dan mı, birden çok Asya’dan mı söz etmek gerektiğini sorguladığı değerlendirmesiyle birlikte makaleler kendi aralarında bütünleşiyor.

    Siyasi düşünceler tarihçisi Hasan Aksakal’ın derlemesi ve geniş kapsamlı sunuşu, Ahmet Fethi Yıldırım’ın akıcı çevirileriyle 19. Yüzyılın Sonundan 1945’e Modern Asya Entelektüel Tarihi, bu alana dair Türkçedeki en yetkin çalışma…

    Kitaptan bir bölüm okumak için tıklayınız.

    190.00300.00
  • Schopenhauer ve Nietzsche – Georg Simmel

    Sosyolojinin bağımsız bir sosyal bilim dalı olarak ortaya çıkmasında büyük rolü olan Georg Simmel (1858-1918), bu olağanüstü yoğun metinde, yaşadığı çağın felsefi ve kültürel gündemini derinden etkilemiş iki büyük filozofu ve onların modern Alman düşüncesi üzerindeki etkilerini inceliyor.

    Simmel, Arthur Schopenhauer ve onun pek çok bakımdan en radikal takipçisi ve en
    sert eleştirmeni olan Friedrich Nietzsche’nin hem benzerlik ve süreklilik, hem karşıtlık ve kesintilerle dolu entelektüel etkileşimini büyük bir yetkinlikle değerlendiriyor.

    Simmel, kötümserliğin peygamberi kabul edilen Schopenhauer hakkındaki genel kanaati sarsan yorumlarının yanı sıra, Nietzsche’nin Hıristiyanlık ve Tanrı-sonrası bir dünyada yeni bir ahlak öğretisi kurma çabasına, “üstinsan”, “soyluluk” ve “bengidönüş” temalarına da odaklanarak zihin açıcı yorumlar getiriyor.

    Emre Güler’in duru bir Türkçeyle ilk kez dilimize kazandırdığı Schopenhauer ve Nietzsche, bu iki büyük isimle beraber bir felsefeci olarak Georg Simmel’in de zihin dünyasını anlamamızı mümkün kılan çok kapsamlı, entelektüel bakımdan görkemli bir eser.

    Kitaptan bir bölüm okumak için tıklayınız.

    190.00280.00
  • Türkiye’de Asker, Toplum ve Siyaset: Askerlerin Yaşam Anlatıları Üzerinden Bir Okuma – Hakan Şahin

    Hakan Şahin’in Tanzimat döneminden başlayıp 2010’lara uzanan ve erden mareşale her rütbeden 132 askerin kaleme aldığı 163 hatırat, günlük, defter ve otobiyografiden yola çıkarak yaptığı bu çalışma, modern Türk ordusunun son 150 yıldaki geçmişine ayna tutuyor ve çok kapsamlı bir zihniyet analizi yapıyor.

    Türkiye’de Asker, Toplum, Siyaset’in incelediği kaynakların en eski tarihlisi 1839 doğumlu Gazi Ahmet Muhtar Paşa’ya, en yenisi ise 1974 doğumlu asteğmen Selahattin Yusuf’a ait. 50 bin sayfayı aşan bir malzemenin çözümlenip ilk defa yorumlandığı bu çalışma, yazarlarının yaşamöykülerini ve dönemlerinin siyasi-toplumsal atmosferini de dikkate alarak askerî sosyoloji alanına devasa bir panoramik bakış sunuyor.

    Prof. Dr. Ümit Cizre’nin sunuş yazısında ifade ettiği gibi, Türkiye’de Asker, Toplum, Siyaset: Askerlerin Yaşam Anlatıları Üzerinden Bir Okuma, Türk modernleşmesinin en önemli aktörlerinden biri olan askerin kendisine, topluma, siyasete bakış açısını anlamak, anlamlandırmak ve açıklamak adına muazzam bir emeğin ürünü…

    Kitaptan bir bölüm okumak için tıklayınız.

    190.00300.00
  • Genç Harold’ın Yolculuğu (Childe Harold’s Pilgrimage) – Lord Byron

    Shakespeare’den sonra, Dickens’la beraber muhtemelen en çok okunan İngiliz edebiyatçı olan Lord Byron skandallarla ve kahramanlıklarla anılan sıradışı bir hayat yaşadı.

    Eğer 19. yüzyılda, 20. yüzyıldaki James Dean tipi bir “Hızlı yaşa, genç öl” felsefesi varsa, o kesinlikle Lord Byron’dan ilham almıştı. Byron 19. yüzyılın ilk çeyreğinin gerçek anlamda “rock star”ıydı.

    Yaşamıyla eserinin iç içe geçtiği Genç Harold’ın Yolculuğu, Byron’ın Don Juan’la birlikte dünya edebiyatına armağan ettiği iki görkemli klasikten biridir. Bu büyük eserin ilk kısmı 1812’de yayınlanır yayınlanmaz büyük bir edebiyat olayına dönüşmüştür.

    Genç ve soylu Harold’ın ülkesinden ayrılmak zorunda kalarak meçhule doğru yola çıktığı bu kişisel destanın ilk durağı Napoléon Savaşlarının ve kadim geçmişin gölgesinin düştüğü Portekiz ve İspanya olur.

    Sonrasında Arnavutluk ve Yunanistan’a, Orta Avrupa ve kısmen Türkiye’den İtalya coğrafyasına dek uzanan yolculuklarında şair kendini ve Avrupa’nın köklerini arar.

    Bir destan, bir seyahatname, bir Avrupa kültür atlası olarak da okunabilecek zenginlikteki Genç Harold’ın Yolculuğu, Hasan Aksakal’ın sunuşu ve Tamer Gülbek’in duru Türkçesiyle, iki yüz yılın ardından ilk defa dilimize kazandırılan gerçek bir başyapıt!

    Kitaptan bir bölüm okumak için tıklayınız.

    190.00300.00
  • Türk Sağı: Mahalle, Kriz ve Kritik – Ahmet Tarık Çelenk

    Ahmet Tarık Çelenk bu kitapta Türk Sağının üç ana bileşeni olan muhafazakâr, milliyetçi ve İslamcı dünya görüşlerinin ve yaşam tarzlarının sosyo-kültürel ve politik bir analizini sunuyor.

    Çelenk, bugünün Türkiye’sine dair zamanın ruhunu yansıtan birçok kritik konuda Türk Sağının kriz(ler)ine dikkat çekerken, bir yandan da krizlere yol açan nedenleri sorguluyor ve onların kritiğini yapıyor.

    Türkiye’nin 1960’lı yıllardan bu yana geçirdiği büyük değişime şahitlik eden yazar, eleştirel akla muhtaç olduğunu söylediği Türk Sağının “mahalle” kompleksini aşamayışından bugünün gençlerinin inanç krizine, İttihatçılığın mirasından Kürt ve Ermeni meselesine, muhafazakâr burjuvazinin vizyon sorunundan tarikat ve cemaatlerin dünyevi dönüşümlerine dek birçok konuda cesur ve özgün değerlendirmelerde bulunuyor.

    Türk Sağı: Mahalle, Kriz ve Kritik Osmanlı’dan günümüze Türk modernleşmesinin sosyal ve kültürel boyutlarına ilişkin pek çok ince detayı dile getiren, kapsamlı ve samimi bir eser…

    Kitaptan bir bölüm okumak için tıklayınız.

    165.00250.00
  • Spoon River Antolojisi – Edgar Lee Masters

    Yirminci yüzyıl Amerikan edebiyatının en sıradışı eserlerinden biri olan Spoon River Antolojisi, kurgusal bir kasabanın vefat etmiş insanlarının bakış açılarından yazılmış bir şiir koleksiyonudur. Her bir şiir, o şiire adını veren kişinin mezar yazıtı olarak kurgulanmıştır.

    Bu yazıtlarda, Spoon River adlı bu farazi Amerikan Orta Batı kasabasının mezarlığına gömülen 250 kişinin yaşam öyküleri birbirine bağlanarak hayatları ve ölümleri anlatılır; üstelik aşkları ve nefretleri, başarıları ve başarısızlıkları, sırları ve suçları da ifşa edilir.

    Spoon River Antolojisi 1915’te ilk kez yayınlandığında, cinsellik, ahlaki çürüme ve ikiyüzlülük konularındaki açık sözlü yaklaşımı nedeniyle büyük bir sansasyon yarattı.

    Amerikan kasabasının değerlerine yönelttiği eleştirel bakış açısı birçok yazarı etkiledi. Yayınlanışıyla beraber, Edgar Lee Masters’ın yanı sıra Carl Sandburg, Vachel Lindsay ve Theodore Dreiser gibi isimlerin temsil ettiği “Şikago Rönesansı” hareketinin en önemli köşe taşlarından biri hâline geldi.

    Kitaptan bir bölüm okumak için tıklayınız.

    165.00240.00
  • Lacancı Başlangıçlar: Klinikten Politikaya Lacancı Psikanaliz – Özgür Öğütcen

    Yirminci yüzyılın en etkili ve en tartışmalı psikanalistlerinden olan Jacques Lacan’ın çalışmalarına gösterilen ilgi son yıllarda büyük artış göstermekte.

    Lacan’ın tartışmaya açtığı konular etrafında yazılan tezler, makaleler, kitaplar farklı disiplinleri bir araya getirerek yaşadığımız çağı anlamlandırmaya çalışmakta.

    Lacancı psikanalizin Türkiye’deki en saygın uzmanlarından Özgür Öğütcen bu kitabıyla Lacan’ı ve Lacancı psikanalize dair tartışmaları daha anlaşılır kılacak bir okuma öneriyor.

    Nuri Bilge Ceylan sinemasından resim sanatına, politikadan seans odasının gizemine, popüler kültürden toplumsal değişime kadar pek çok alana değinen Lacancı Başlangıçlar hem psikanalize ilgi duyanlar için, hem kendine ve dünyaya farklı gözle bakmak isteyenler için zihin açıcı bir deneme…

    Kitaptan bir bölüm okumak için tıklayınız.

    165.00250.00
  • Burada ve Şimdi: ‘Hap Bilgiler’ Çağı Üzerine Düşünceler – Y. Alp Kozanoğlu & Ömer Çeşit

    İçinde bulunduğumuz çağ, dünya tarihinin gelişim ve değişim seyrine bakıldığında, hız bakımından açık ara en tempolu, en telaşlı olanı.

    Bu baş döndürücü hız ve her şeye yetişme beklentisinin yarattığı yorgunluk dolayısıyla, olayları kavrama ve anlamlandırma becerimizin çağın telaş ve temposuyla aynı derecede arttığını söyleyemiyoruz.

    Sürekli, yeni, doğruluğu muğlak bir bilgi bombardımanına yetişmek mümkün olmadığı gibi, her şeye yetişememenin getirdiği “güncel olamama” kaygısı, sosyal ilişkilerden insanın kendisiyle kurduğu ilişkiye kadar hemen hemen her alana yansımakta…

    Böylesi bir dönemde Y. Alp Kozanoğlu ve Ömer Çeşit, yıllara yayılan bir birlikte okuma ve düşünme deneyiminin ürünü olan bu kitapta klasikle moderni, kalıcıyla günceli, estetikle politiği bir araya getirerek polifonik bir tartışma yürütüyor.

    Burada ve Şimdi, Tolstoy, Wilde, Twain, Andriç, Bernhard gibi farklı zamanların, farklı toplumların edebiyatçılarından Eagleton, Shayegan, Bauman ve Chul Han gibi dünyaya farklı açılardan bakan modernite eleştirmenlerine dek birçok saygın isimle zihin açıcı diyaloglara giriyor.

    Burada ve Şimdi, hap bilgiler çağında kolayca kapsülleştirilemeyecek konulara, kavramlara, fikirlere ilgi duyan herkesin dikkatle okuyacağı, dinamik bir eser…

    Kitaptan bir bölüm okumak için tıklayınız.

    140.00200.00
  • EK Almanak – Kolektif

    Türkiye’nin son yıllardaki kültürel çölleşmesi karşısında bir inadın ifadesi olan Eleştirel Kültür —daha bilindik ismiyle EK Dergi— beş yıllık online birikimin ardından EK Almanak adıyla kâğıda dönüyor ve “Eleştiri, tam da şimdi!” diyerek yola çıkıyor.

    Hasan Aksakal’ın editörlüğünde, türler-ötesi bir kültür-sanat seçkisi sunan EK Almanak,  klasik ve çağdaş resimden Amerikan ve Avrupa sinemasına, karikatürden modernizmin estetiğine, Nazilerin sanat politikalarından Soğuk Savaş dönemi Fransız entelektüel dünyasına, kapitalizmin ve sosyalizmin işlediği suçlardan Yuna tragedyalarına, dünya klasiklerinden Türk edebiyatına uzanan, altısı çeviri, on biri telif olmak üzere, toplam on yedi yazı ve iki söyleşiyi bir araya getiriyor.

    Bir diğer ifadeyle, EK Almanak’ın bu ilk cildi, Abrecht Dürer’den Theodore Gericault’ya, Gustave Dore’den Michel Foucault ve postmodernizmdeki komünizm karşıtlığına, Victoria dönemi emperyalizminin acımasızlıklarından modernist edebiyat ve estetiğinin tarihine, Tristan Tzara ve Andre Breton’dan Herman Melville’in Moby Dick’ine, Hollywood tarihinden Arrabal Jodorowsky ve Luis Bunuel sinemasına, Orhan Veli’nin poetikasından Umut Sarıkaya’nın karikatürist olarak portresine dek pek çok konuyu kapsamlı bir biçimde ele alıyor.

    Kitaptan bir bölüm okumak için tıklayınız.

    135.00200.00
  • Huzursuz Modernite: Avrupa Entelektüel Tarihi Üzerine Makaleler – Hasan Aksakal

    Hasan Aksakal bu kitapta, Avrupa modernitesinin huzursuzluk, karamsarlık, anksiyete, yabancılaşma, yozlaşma, décadence ve çöküş söylemleri eşliğinde on dokuzuncu ve yirminci yüzyılın entelektüel, kültürel ve toplumsal tarihini inceliyor.

    Sanayi Devrimi dönemindeki “moderniteden kaçış” arayışlarından II. Dünya Savaşı sırasında “modernitenin yıkılışı” söylemine dek Trans-Atlantik Avrupa’nın edebiyat, felsefe ve sanat Panthéon’unda gezinen Aksakal, romantizm, modernizm ve postmodernizmin muazzam birikimini değerlendiriyor.

    Huzursuz Modernite, Lord Byron, Heine, Dickens, Marx, Baudelaire, Schopenhauer, Nietzsche, Tönnies, Simmel, T. S. Eliot, Heidegger gibi isimlerle beraber oryantalizmden emperyalizme, Büyük Savaştan Büyük Depresyona, Nazizmden Soğuk Savaşa dek modernitenin huzursuzluğunu takip etmek isteyenler için karşı-modernite, karşı-estetik, karşı-kültür gibi kavramlardan yararlanan, zengin bir entelektüel ve kültürel tarih çalışması…

    Kitaptan bir bölüm okumak için tıklayınız.

    130.00180.00
  • Fatih ve Bellini – Nusret Polat

    Nusret Polat’ın bu kitabı, Fatih Sultan Mehmed ve Venedikli ressam Gentile Bellini’nin 1479’daki buluşmasını geniş bir kültürel karşılaşmalar alanı içinde ele alıyor.

    Arka plana Bizans-Osmanlı kültürel alış-verişini yerleştiren yazar, Antik Yunan mirasına ilgisi ve kütüphanesindeki Batılı kitaplar üzerinden Fatih’in entelektüel dünyasının haritasını çıkarıyor. Doğu ve Batı kültürünü kucaklayan bir sanat hamisi olarak Fatih’in, Avrupalı (ve Müslüman) sanatçılar tarafından yapılan portrelerinin analiz edilip yorumlandığı kitapta, Bellini’nin sanatının genel hatları ve İstanbul’da yaptıkları ise daha geniş bir çerçevede değerlendiriliyor.

    Bellini’nin geldiği İstanbul’un bir ‘İslam Şehri’ olup olmadığı şeklindeki önemli bir tartışmayı da içeren kitap, “Fatih devrinin sahip olduğu kültürel heterojenliğe ve kozmopolit yapıya işaret etmek suretiyle, bugünün Türkiye’sindeki Osmanlı kültürü tartışmalarına katkıda bulunmayı hedefliyor.”

    Kitaptan bir bölüm okumak için tıklayınız.

    130.00180.00
  • Ramak – Ogan Güner

    Ramak, sözlük tanımlarından birine göre, “vücutta ancak nefes alacak kadar kalmış hayat belirtisi” demek. Bir şeyin gerçekleşmesine çok az bir süre kalmasını imleyen ramak kala ifadesiyse, “neredeyse” gerçekleşmek üzere olanın haberini taşıyor.

    Ogan Güner, ustaca kurguladığı yeni romanı Ramak’la, Türkçede tek başına kullanılmayan bu kelimeye yeni bir hayat veriyor ve okurlarına sıradışı bir hikâye sunuyor.

    Ramak bugün, dün veya yarın olabilecek bir zamanda, Urba şehrinde geçiyor. Urba, küresel ticaret için çok önemli bir limana ve ana karaya uzanan nehir ticaretine ev sahipliği yapması için yoktan var edilmiş bir rüya şehirken, etrafını saran üç ülkenin savaşa tutuşmasıyla zaman içinde gözden düşmüştür.

    Limanına gemilerin yanaşmaz olduğu terk edilmiş bir viraneye dönüşen ve otoritesizliğe teslim olan şehrin daimi alacakaranlığında yeni bir yaşam bulmaya çalışan birbirinden farklı suretler bir araya gelmekte ve gün ışığında gerçekleşmeyecek tuhaf karşılaşmalar söz konusu olmaktadır.

    Urba’nın distopik atmosferinde, henüz ilk sayfasından itibaren okurlarına olağanüstü bir aksiyon ve heyecan sunan Ramak, yarattığı Pavle, Shiloh ve Dix gibi güçlü karakterlerle bir solukta okunan ve gerçekten “bugünde, dünde ve yarında” geçen bir roman.

    Kitaptan bir bölüm okumak için tıklayınız.

    125.00170.00
  • Jean-Jacques Rousseau Meselesi – Ernst Cassirer

    Yirminci yüzyılın en önemli filozoflarından Ernst Cassirer bu kitapta, modern Batı düşüncesinin problem çocuğu Jean-Jacques Rousseau’yu sorguluyor.

    Rousseau (1712-1778) ölümünün üzerinden yaklaşık iki yüz elli yıl geçmesine rağmen siyaset teorisinden din ve toplum anlayışına, doğa ve insan tanımından iyi ile kötüyü ele alış biçimine dek olağanüstü derecede belirleyici ve kafa karıştırıcı fikirleriyle hâlâ aramızdadır.

    Batı felsefe geleneğinin Nietzsche ile birlikte en enigmatik ismi sayılan Rousseau’yu bir ‘mesele’ olarak gören Cassirer, onun en bilindik eserlerinden ve fikirlerinden başlayarak okurlarına çok kapsamlı bir değerlendirme sunuyor.

    Nur Küçük’ün yetkin çevirisi, Peter Gay’in detaylı sunuş metni ve ekleriyle birlikte ilk kez Türkçeye kazandırılan Jean-Jacques Rousseau Meselesi, çok önemli bir hatırlatmada bulunuyor. Rousseau’yu anlamak, modern Batı felsefesinin bütün temel ‘mesele’lerini anlamak demektir.

    Kitaptan bir bölüm okumak için tıklayınız.

    120.00170.00
  • Julia Kristeva: Anlamlandırılamayanla Yüzleşmek – Nilgün Tutal

    Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesinde öğretim üyesi olan Prof. Dr. Nilgün Tutal, entelektüel yaşamında merkezi bir yer tutan ve kimi kitaplarını Türkçeye çevirdiği ünlü psikanalist, dilbilimci, edebiyat teorisyeni Julia Kristeva ile diyaloga girerek onun düşüncesi eşliğinde insanlık durumlarına dair farklı temaları bir araya getiriyor.

    Kitap, Kristeva’nın çalışmalarının 1970’lerden bugüne uzanan elli yılda nasıl bereketli bir zemin oluşturduğunu vazıh bir biçimde ortaya koyarken onun kavramsal anahtarlarından yararlanarak okurlarına “tiksinilen dişillik”ten sevginin türlerine, günümüze hâkim olan “anlam yitimi”nden “içedönük şiddet”e dek birçok konuda yeni kapılar açıyor. Kristeva’nın düşüncesini toplumsal cinsiyetle, psikanalizle, felsefeyle, edebiyatla harmanlayan ve yedi bölümden oluşan Julia Kristeva: Anlamlandırılamayanla Yüzleşmek, alanındaki ilk telif eser olma özelliğini taşıyor.

    Kitaptan bir bölüm okumak için tıklayınız.

    110.00160.00
  • Türk Hava Yolları (1980-2003): Büyük Dönüşüm – Abdullah Nergiz

    Türkiye’de sivil havacılık alanının en yetkin isimlerinden biri olan Abdullah Nergiz, Türk Hava Yolları (1980-2003): Büyük Dönüşüm başlıklı bu çalışmasında, Türkiye’nin ve dünyanın Soğuk Savaş koşullarından neoliberal küreselleşme çağına geçiş döneminde Türk Hava Yolları’nın kurum tarihini inceliyor.

    Kitap, 12 Eylül askeri darbesinden Özal iktidarı ve Özal-sonrası yıllara, Türk turizminin canlanması ve yeni havacılık yatırımlarından etki alanı giderek genişleyen özelleştirme politikalarına ve değişen yönetim anlayışına dek kurum tarihini daha doğru bir yerden anlamayı mümkün kılan gelişmelere bakıyor ve bunların ışığında Türk Hava Yolları’nın büyüyen filosu, çeşitlenen rotaları, değişen vizyonuyla Türkiye’nin ilk küresel markası olmasının hikâyesini anlatıyor.  

    Türk Hava Yolları (1980-2023): Büyük Dönüşüm, Cumhuriyetin yüzüncü yılını idrak ettiğimiz 2023’te doksanıncı yaşını kutlayan Türk Hava Yolları’nın ve sivil havacılık tarihimizin büyük atılım dönemini anlamak için her yönüyle çok önemli bir rehber.

    Kitaptan bir bölüm okumak için tıklayınız.

    110.00160.00
  • Rüzgârlı Truva’nın Duvarları: Bir Heinrich Schliemann Biyografisi – Marjorie Braymer

    19. yüzyıl Avrupa’sı olağanüstü hayat hikâyeleriyle doludur. Bir taraftan Victoria Çağı entelektüelleri, bir taraftan da Bismarck Prusya’sının bilimsel dinamizmi bugün yaşadığımız dünyaya bilimsel, teknolojik, kültürel bir imkânlar bütününü miras bırakmıştır.

    Bu “uzun yüzyıl”da pek çok sanatçı, mucit ve kâşif birbirinden ilham almış, birbirini cesaretlendirmiştir. “Truva’nın kâşifi” olarak tanınan Heinrich Schliemann da bu sıradışı isimlerden biridir.

    Amerikalı yazar Marjorie E. Braymer son derece akıcı bir dille kaleme aldığı bu kitapta arkeoloji biliminin en ikonik figürlerinden biri olan Heinrich Schliemann’ın büyük bir sabır ve inatla Homeros’un eserlerinin peşinde ülkeler, kıtalar gezmesini anlatıyor.

    Onu, adını tarihe mal edecek büyük keşfinin öncesinde bazen sorunlu bir işadamı, bazen tipik bir Oryantalist, bazen tutkulu bir âşık, bazen de profesyonel arkeologlarca ciddiye alınmayan umutsuz bir heveskâr olarak resmediyor.

    Truva’nın keşfinin büyüleyici hikâyesini Schliemann’ın hayatının aynı derecede büyüleyici hikâyesiyle ustaca bir araya getiren bu eser, özellikle genç okurlara, peşinden gitmek istedikleri hayale dair muhteşem bir kararlılık örneği sunuyor.

    Kitaptan bir bölüm okumak için tıklayınız.

    110.00180.00
  • Dünyayı Yeniden Büyülemek: Avrupa Romantizminden Portreler – Hasan Aksakal

    Hasan Aksakal birçok ilginç ayrıntıyla süslediği bu kitapta Aydınlanma Çağının, bilimsel keşiflerin ve Sanayi Devriminin etkisiyle büyüsü bozulan bir dünyayı yeniden büyülemeye çalışan Romantikleri ve Batı bilincindeki en büyük dönüşüm olan Romantik Devrimi inceliyor.

    Kitap Novalis, Friedrich Schlegel, Caspar David Friedrich, Friedrich Hölderlin gibi Alman Romantizminin temsilcileriyle William Blake, William Wordsworth, Samuel Taylor Coleridge, Lord Byron, Percy Shelley gibi İngiliz; Chateaubriand, Eugéne Delacroix, Victor Hugo ve Gérard de Nerval gibi Fransız Romantikleri bir araya getiriyor.

    Bir yandan da Walter Scott üzerinden İskoç Romantizmine, Ugo Foscolo aracılığıyla İtalyan Romantizmine, Adam Mickiewicz etrafında Polonya Romantizmine ve Aleksandr Puşkin’in şekillendirdiği Rus Romantizmine yeni kapılar aralıyor.

    Dünyayı Yeniden Büyülemek: Avrupa Romantizminden Portreler, 1789-1848 arası Avrupa entelektüel tarihine dair hem kültürlerarası, hem disiplinlerarası yeni yaklaşımlar sunan, renkli ve bilgi dolu bir çalışma.

    Kitaptan bir bölüm okumak için tıklayınız.

    110.00160.00
  • Mahrem Günlükler: “Bizler Dünyadan Püsküren Alevleriz” – Edvard Munch

    Çığlık adlı tablosuyla küresel bir kültür ikonuna dönüşen Norveçli ressam Edvard Munch (1863-1944) eserlerinde melankoli, endişe, bunalım, korku ve iç sıkıntısı temalarını ustalıkla işlemiştir. İlk çizimlerinden itibaren benzersiz bir üslup geliştiren Munch, insan ruhunun derinliklerine nüfuz eden bakışı ve dışavurumcu tarzıyla âdeta huzursuzluğun resmini yapmayı başarmıştır.

    Munch ressam olduğu kadar yazar olarak da yeteneklerini ortaya koymuştur. Nitekim gençliğinden itibaren anı, kurgu, portre yazıları, şiir ve felsefi deneme tarzında metinler kaleme almıştır. İnsanlık durumunun hem coşkusunu hem de karanlık dehlizlerini şiirsel bir dille günlüklerine yansıtan Munch, yazılarında resimlerini bütünlüyor gibidir.

    Munch günlüklerinde sadece sanat anlayışını ya da eserlerini var eden unsurları değil, kişiliğinin gizli yanlarını da bazen ironik, komik, sevecen, bazen gotik, romantik sözlerle ve hikâyelerle ortaya koymaktadır. Yer yer Nietzsche’nin üslubuna yaklaşan, kimi zaman ise kendi uçurumundan kaçmaya çalışan Munch’un günlüklerini okuyanlar, ressamın yaşam öyküsünü takip ederek dostluk, aile ve aşk hakkındaki düşüncelerini öğreneceği gibi, onun kronik depresyonunu ve içindeki Çığlık’ı da hissedecektir…

    “Benim gözümde hayat bir hücrenin penceresinden dışarıya bakmak gibidir. Vaat edilmiş topraklara asla ulaşamayacağım”

    — Edvard Munch

    Kitaptan bir bölüm okumak için tıklayınız.

    100.00140.00
  • Herder’in Felsefesi – Michael N. Forster

    Amerikalı ünlü felsefe tarihçisi Michael N. Forster bu çalışmada modern Batı düşüncesinin en önemli isimlerinden Johann Gottfried von Herder’i (1744-1803) ve onun olağanüstü entelektüel mirasını inceliyor.

    Aydınlanma Çağının bu büyük filozofunun tarih felsefesi, din felsefesi, etik, estetik, dil felsefesi ve siyaset felsefesi gibi alanlarda Alman İdealizmine ve Romantizme zemin hazırlayan fikirleri, Schelling, Hegel, Schleiermacher, Goethe, Humboldt Kardeşler, Schlegel Kardeşler, Grimm Kardeşler, Nietzsche ve Dilthey gibi önemli isimlerin çalışmalarını birinci dereceden etkilemiştir.

    Herder’in dilbilim, çeviribilim, yorumbilim, folklor, karşılaştırmalı edebiyat, Kitab-ı Mukaddes araştırmaları, kültür antropolojisi ve milliyetçilik çalışmaları gibi birçok sosyal bilim disiplininin öncüsü olarak görülmesini mümkün kılan zengin düşünce dünyası, Michael N. Forster’ın akıcı anlatımıyla ilk kez bu kitapla Türkiye’deki okurların dikkatine sunuluyor.

    Kitaptan bir bölüm okumak için tıklayınız.

    100.00140.00
  • Kırk Ekülük Adam, Platon’un Düşü ve Diğer Hikâyeler – Voltaire

    Ölümünün üzerinden iki yüz elli yıl geçmesine rağmen Voltaire’in eserleri hiç eskimemiştir. Onu ölümsüz kılan özelliklerinin başında, tüm yeryüzünde ve tüm zamanlarda geçerli olan insanlık hallerine dair en doğru toplumsal eleştirileri yapmış olması gelir.

    İroniktir ki, Voltaire’in Candide’den Zadig’e dek hikâyelerine konu ettiği dünya halkları bugün de hemen hemen aynı haldedir.

    Voltaire’in bugüne dek Türkçeye çevrilmemiş evrensel insanlık hikâyelerinden yapılan bu seçki, uzak geçmişteki Persepolis’ten Platon döneminin Antik Yunanistan’ına, ağır vergiler altında ezilen XV. Louis Fransa’sından günümüzdeki ve yanımızdaki sosyal tiplere dek birçok şeye bakıyor ve bize dünyayı “olduğu gibi” ve “olması gerektiği gibi” resmediyor.

    Okurlarına bir yandan sıklıkla bugünün ve buranın sorunlarını hatırlatıp bir yandan da uzun insanlık tarihine ayna tutan Kırk Ekülük Adam, Platon’un Düşü ve Diğer Hikâyeler, verdiği evrensel mesajlarla gerçek bir kültürel hazine.

    Kitaptan bir bölüm okumak için tıklayınız.

    100.00140.00